blog thumb

Tarih 24 Kasım olunca, öğrenme biçimlerine takıldım. Kim, hangi konuda öğretici bir içerik sunabilir? Herkesin yapay zekaya sorular sorarak bir şeyler bildiğine sonsuz inandığı dünyada, kim bize bir şey öğretebilir? Yapay zekaya sormadan, bilgi ve öğrenme etrafında dolandım durdum. 

Yeni bir şeyler öğrenmenin "gereksiz" olarak kodlandığına inandığım bir dönemdeyiz. Sürekli kolaya kaçarak, birilerinden yanlış veya eksik veya deforme edilmiş bilgiler öğreniyoruz. Influence ediliyor, influence oluyoruz. Etkilensek de pek ilham almıyoruz. Hiç kimse bizi aksiyona doğru yönlendirmiyor. 

En son ne zaman bir kütüphaneye girdiniz? Fotoğraf çekmeden, sosyal medyada paylaşmadan, kitap kokusunu içinize çekip ilgi alanınıza uygun bir kitaba yöneldiniz? Cevapları tahmin ediyorum. Çünkü; öğrenme çok hızlı biçim değiştiriyor. 

Yapay zeka araçları, teorik bilginin tek tıkla erişilmesine imkan sağlamaya başladı. Geçtiğimiz hafta benimle iddiaya giren bir yapay zeka kanalı, sonunda söz ettiğim ifadenin Montaigne'e değil Montesquieu'ye ait olduğunu buldu ve benden özür diledi. İşte o anda, ilk defa gözüme girdi. Benden özür dilediği için değil, ama derin araştırma yapmaya heveslendiği için. Bu saçma gözüken hikaye neyi özlediğimi hatırlattı. Derin araştırma veya kök nedeni bulmaya çalışma, kaynak arama artık yok oldu. 

Basketbolcu genç adamın İstanbul videosu örneğin; çok iddialı çekimlerle süslü. Belki bir İstanbullu'ya değil ama, bir başka ülke vatandaşına bir şeyler anlatıyor. Neden çok sevdik? Çünkü iyi kurgulanmış. Hatta bugün çok iyi hikayeci olduğuna dair paylaşımlar okudum. Aslında bize bir bilgi vermiyor. Var olanları güzel sıralıyor. Sinema formasyonumla bakıyorum; "helal olsun" diyorum. Ama bu videoyu izleyince kaçımız, çekim yapılan mekanların neresi olduğunu merak ettik veya İstanbul hakkında bir şeyler okuma hevesi geldi. Sıfır!

Çünkü burada verilen bize yetti. Artık bilgi gösterdiğimiz kadar değerli. Derine inmeye de gerek yok. 

Yapay zeka araçlarının öğrenme meselesinde teoriyi bizim adımıza halledeceği inancına çok katılmasam da, yeni jenerasyondan beklenti bu araçları iyi kullanması ve beraberinde analiz yeteneğini geliştirmesi. Birilerinin bir şeyleri analiz edebilmesi için iyi okuma yapmayı bilmesi gerek. Bu beceriyi genç yeteneklere kim öğretecek, bilmiyorum. 

Öğrenme hakkında enseyi biraz karartmışken, bilginin ne şekilde öğrenilmesinden anlam bulduğumu da paylaşayım. Köy Enstitüleri gibi öğrenmek ve öğretmek. Kültür derslerinin başı çektiği, biçki dikiş, marangozluk, tarım, aşçılık, sanat... Hayatın içinde olması gereken her şeyi öğrenerek, uygulayarak öğrenmek. Copy paste öğrenmesi, "muhteşem bir fikir" diye övmeden dümdüz öğrenme. Birbirine bakarak, omuz omuza vererek öğrenme. 

Karanlık bir yazar olduğu düşünülen, Emil M. Cioran eserlerini bir yaraya benzetiyor örneğin. "Okuru okumadan evvelki halinde bırakan bir kitap, başarısız bir kitaptır." diyor. Kafamız karışmalı, düşünce düşünceyi doğurmalı ve bizi başka yola saptırmalı. 

Bu konuya, eğitimdeki garipliklere, yapay zekanın bu konuya da abuk sabuk düşüşüne nereden mi geldim?

Geçtiğimiz hafta bir iletişim kampanyası konkurunda, müşterimize önerdiğimiz fikir hakkında şöyle bir geri bildirim aldık. "Çok kitap okuduğunuzu anladık." Çok kitap okuyoruz. Çok bağlantı kuruyoruz. "Güç sende, biz bir takımız. Ailemize katıl" gibi mesajları sevmiyoruz ve önermiyoruz. 

Bize kim, ne öğretebilir diye baktığımızda, sadece kitaplar ve gerçek haberler. Gerçekliğe inanan, merak eden ve durmadan sorgulayan herkes ile öğrenmeye, yeni şeyler üretmeye devam. 

24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun. 

 

Latest posts

blog-post

Bağlanmak ne demek?

Sözlük anlamı; "(birine karşı) sevgi, saygı ile duyulan içten yakınlık" olarak tanımlanan bağlılık, bugün kurumların süslü …

29 Kasım 2021 4 dakika okuma

blog-post

Bir ricam olacak

Dört bir yanımızı yeni çalışma modellerine geçiş mitleri sarmışken, Büyük İstifa döneminin ülkemize …

21 Şubat 2022 4 dakika okuma

blog-post

Biraz duyguyla işlem tamam mı?

BoomSocial’ın Marketing Türkiye için gerçekleştirdiği “2021 Yılının En Çok Konuşulan Dijital …

10 Ocak 2022 2 dakika okuma

blog-post

Biz bir aile değiliz

İçinde bulunduğumuz pandemi koşulları, sosyo-ekonomik ve politik olaylar küresel boyutta şirketlerin %60’ının …

07 Şubat 2022 2 dakika okuma